BALIN TARİHÇESİ
Bal, hemen hemen bütün mitolojik metinlerde
bahsedilen tek üründür. Filozofik metinleri ve
çeşitli klasik Yunan metinlerinde balın insanlar için önemi ve birçok
rahatsızlığa şifa olarak bahsedilmiştir. Bal toplamanın tarihi, bal arısının evcilleştirilmesinden çok
daha önce başlamıştır.
İspanya'nın Valensiya kentindeki bir
mağarada bulunan ve en az 8.000 yıl öncesine tarihlenen bir Mezolitik kaya
resmi, yabani bir arı yuvasından bal ve petek toplayan iki bal toplayıcısını
tasvir etmektedir.
Bilinen en eski bal kalıntıları
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının inşası sırasında Gürcistan'ın Borcomi
kentinde bulundu. Arkeologlar, 4.700 ila 5.500 yıl öncesine ait antik bir
mezarda ortaya çıkarılan kil kapların iç yüzeyinde bal kalıntıları buldular. Antik
Gürcistan'da, öbür dünyaya yolculuk edeceğine inanılan kişi ile birlikte
çeşitli bal, ıhlamur, dut ve çayır çiçeği türleri de gömülürdü.
Krallar Vadisi'nde yapılan arkeolojik kazıda
3000 yıllık bir bal bulundu. Kazı, ünlü arkeolog Howard Carter tarafından
1922'de gerçekleştirildi. Bal Antik Mısır'da büyük önem taşıyordu. Arıların
kendilerinin ilahi bir kökene sahip olduğuna ve Güneş Tanrısı Ra'nın gözyaşları
olduğuna inanılıyordu. Firavunun ve kraliyet mensuplarının yanına bal bırakmak
büyük bir sembolizm taşıyordu. Bu ürünün hayatta olduğu kadar öbür dünyada da
gerekli olduğuna inanılıyordu.